“Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır
Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır”
Bu yazımıza şair Nedim’in 18. Yüzyılda kaleme aldığı muhteşem mısraları ile başlamak lazım geldi.
Öylesine tılsımlı bir mısradır ki; İstanbul’un paha biçilmez güzelliğinden bahseder ve tüm Acem mülkünü bu eşsiz güzellikteki şehre, kadim tarih boyunca her toplumun hasretini ve hayranlığını dile getirdiği, nice şairlerin şiirlerini süslediği, nice ressamların fırçasında hayat bulan ve sayısız sanatçıya ilham kaynağı olmuş Aziz İstanbul’dan bahseder.
Ve mısraların devamında;
“Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezadır”…
diyerek bu dörtlüğü tamamlar şair Nedim..
Şairin gözünde öyle bir incidir ki bu şehir iki deniz arasına kurulmuş kara parçasıdır ama güneş ile tartıya koysanız bile yanlış yapmış olmazsınız der..
Ne kadar etkileyici ve hoş bir anlatım değil mi?
Peki hala öylemi?
Tabii ki kadim şehir İstanbul bizim gözümüzde tıpkı şairlerin şiirlerinde bahsettikleri gibi değerli. Bu şehrin havasını teneffüs eden, suyundan içen, ekmeğinden yiyen bir daha dönemeyeceği bir yola girmiştir ve artık bu şehir dışında her yer o kişiye gurbet olmuştur. Eminim ki burada yaşayan insanların ekserisi benim gibi düşünüyordur.
Peki ya bu şehre hizmet etme fırsatı bulanlar..
Onlar için şu günlerde durum biraz farklı sanırım.
Zira son günlerde Kadıköy Belediyesinde başlayan Kartal, Maltepe, Ataşehir, Bakırköy gibi ilçelerde de devam eden işçi grevleri orada yaşayan insanlara hayatı adeta zehir etti. Öyle ki 90’lı yıllarda İstanbul’un neredeyse her sokağında görmeye alıştığımız, TV ve gazete manşetlerinden düşmeyen çöp dağları görüntülerini son günlerde 2021 yılında tekrar görmeye başladık. Belediye hizmet binalarının ön kısımları dahil olmak üzere inanılmaz görüntüler çıkmaya başladı. Görüntüler uzun zamandır görmediğimiz görüntülerdi. Bir anda hepimizi 90’lı yılların zor çileli günlerine götürdü bizeri.
Bu ilçelerde yaşayan insanların çöp konteynırlarını kendileri temizledikleri görüntülerden tutun haklı serzenişleri ile tepkisini dile getirenlerin görüntülerine kadar üzücü bir tablo var karşımızda.
Durum böyle olunca temizlik ve temel belediyecilik hizmetlerinin aksamadan devam eden ilçe belediyeleri de beliriverdi karşımıza. Bazı siyasilerin duruma tepki göstermesi gecikmedi. Doğa olarak belediye başkanları, milletvekilleri ve siyasetçiler belli mecralarda tepkilerini dile getirdi. Ancak sosyal medya üzerinden Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın paylaştığı videoda belediye emekçilerine “Heykeli dikilecek insanlarsınız” sözü ile bu belediyelere ve CHP’ye 3 kelimelik cümlede çok fazla göndermeler bulunan twiti gündeme adeta oturdu diyebiliriz. Sonrasında diğer belediye başkanları da duruma tepkilerini ortaya koydular.
İnsanların aklına takılan çok soru işaretleri var.
Bu temel hizmetlerin aksaması neden hep CHP’nin yönettiği belediyelerin başına geliyordu?
Sanırım CHP kanadı Ak partinin en hazırlıklı ve güçlü olduğu temel belediyecilik hizmetleri konusunda çok önemli bir açık vermiş oldu. Biraz da kendini ve geçmiş seçimlerde anlatmaya çalıştığını göstermiş oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “CHP; çöp, çukur, çamur ile anılır” sözlerini kendi elleri ile doğrulatmış olduklarını gördüğümüz günlerden geçiyoruz.
Bakalım daha neler göreceğiz?
Bu grev görüntülerini ne zamana kadar göreceğiz?
Çünkü olan yine vatandaşa oluyor. Hizmet alamayan insanların kendi elleri ile atıklarını topladıkları görüntüleri hiçbir zaman görmek istemeyiz.
Oy verip irademiz ile belli yerlere getirdiğimiz kişilerin sorumluluğunun bilincinde olmasını bekleriz. Attıkları adımı, verdikleri kararı realiteye uygun olmasını bekleriz ki ileride böyle sonuçlar ortaya çıkmasın.
Demem o ki, İş barışını sağlamak, kaynakları verimli kullanmak, mali yönetim ve insan kaynağını iyi yönetmek de basiretli yöneticilerin işidir vesselam..
Bunu en iyi kimler yapıyor, kimler yapamıyor görmüş oluyoruz.
Tüm bu olan bitenleri her zaman olduğu gibi kamuoyunun takdirine bırakıyor ve bizler de takip etmeye devam ediyoruz..
Kalın sağlıcakla