Öğrencilerini depremde hayatını kaybeden yeğenlerinin yerine koyan branş öğretmeni Gedik, “ Boşluk ve rehavet duygusu öğrencilerimizde gerilemeye neden oluyor. Bende bunu bildiğim için onların benden kaynaklı bir sıkıntı olsun istemedim. Onların gerçekten geleceğe dönük bir şekilde iyi bir Liseyi kazandıklarında ben çok daha mutlu olacağım. Çünkü onlara kendi yeğenlerimin yerine koyuyorum” dedi.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin acısını yaşayanlardan biri de Karabük’te Hoca Ahmet Yesevi İmam Hatip Ortaokulu’nda Türkçe öğretmeni Mehmet Gedik oldu.

Sabah namazına kalktığı sırada bir yakınından telefona gelen ‘Sizinkiler İyimi’ mesajı sonrası ne olduğunu anlayamadan televizyonu açınca acı gerçekle yüzleşen Mehmet öğretmen, üzerindeki şoku atlatarak Kahramanmaraş’ta yaşayan anne ve abisi ile yakınlarına ulaşmak için telefonuna sarıldı. Güçlükle ulaştığı abisinden anne ve kedilerinin iyi olduğu cevabını alsa da, maraş merkezde oturan kız kardeşine ulaşamadıklarını ifade ederek yaşadıklarını anlattı

Türkçe öğretmeni Mehmet Gedik, “Bir şekilde abime ulaştım annem ve kendilerinin iyi olduğunu söylediler ama merkezde oturan kız kardeşime ulaşamamışlar. İçim rahat etmedi. Bende öğlene doğru Karabük’ten yola çıktım ama gece yarısı 12 gibi Kahramanmaraş’a vardım. Annem ve abimlerim iyi olduğunu görünce bu sefer kız kardeşim aklıma gelince abimle onların bulunduğu binaya gittim, yerle bir olmuş. Yağmur yağıyor, insan o anda çaresizliği, acizliğini iliklerine kadar hissediyorsun. Bu sırada yeğenimin birinin enkazdan çıkarıp hastaneye kaldırıldığı bilgisini alınca abimle gittik ama her yer ana baba günü aradık ama bulamadık. Karabük’ten İhlas Offroad’tan arkadaşlarım da sabahına yetiştiler. İş makineleri enkaz başında bekliyor ama onlarla ilgilenecek biri lazım. Kimse bir şey göstermeyince yönetmeyince bir çalışmayız deyince hemen üzerine çıkıp onları yönlendirdim. Samanlıkta iğne arar gibi kendi yakının orada olduğunu da biliyorsun ama bir umutta var içinde, boşluktur bir şey olmamıştır diye çalışıyorsun. Bu sırada öğlene doğru abimin telefonu çaldı benim bu aileden hayatta kalan ve İstanbul Cerrahpaşa 4. Sınıf öğrencisi yeğenim geceden gelmiş ve kardeşini hastanede bulmuş. Dayı yetişin biz Gaziantep’e gidiyoruz, kardeşimin yolda kalbi durdu diye ağlamaklı haykırıyor. Hemen abimle bir şekilde yolunu bulup Gaziantep’e ulaştık ama kötü haberi aldık ve yeğenimin hayatını kaybettiğini öğrendim. İlk şoku orada yaşadım. Cenazeyi alıp getirdik defnettik ama bitmiyor diğer yeğenim kız kardeşim eniştem enkazın altında. Bir gün geçiyor bulamıyorsun artık iki, üç, dört derken bu süreçte yıpratıyor insanı. Diğer cenazeleri buluyoruz, bizimkilerin sıkıntısı zemin katta olması. 8 katlı binanın 4 katı bir tarafa diğer 4 katı bir tarafa kaymış, karışmış. Kağıt gibi ve hayat boşluğu bile yok. Yedinci günün sonunda cenazelerimize ulaştık onları defnettik” dedi.