MERSİN (İHA) – Kahramanmaraş depreminde Antakya ilçesinde yaklaşık 17 saat enkaz altında kalan Reşit Yıldırım, uzun süre beton altında ezildiğini, ancak en üst katta olmanın şansıyla hayatta kaldığını söyledi. Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisi devam eden yaralı depremzede Yıldırım, tüm sağlık görevlilerinin güler yüzlerinin kendisine bir güç verdiğini söyledi.
Kahramanmaraş depreminde enkazdan çıkarılarak Mersin’e sevk edilen yaralıların tedavileri hastanelerde devam ediyor. Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi ise depremin olduğu ilk günden bu yana adeta bir sahra hastanesi gibi çalışıyor. Genellikle sağlık durumu çok ağır yaralıların tedavilerinin yapıldığı hastanede, enkaz altından çıkarılan yaralıların şifa bulmaları için 7/24 çaba sarf ediliyor.
Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan 37 yaşındaki Reşit Yıldırım da bu yaralılardan biri. Hatay Büyükşehir Belediyesinde çalışan Yıldırım, depreme 4 katlı bir binanın en üst katındaki kendi evinde yakalandı. Uzun süre enkaz altında kalan Yıldırım, 17 saatin ardından Mersin’den gönüllü giden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesi çalışanları tarafından göçükten çıkarılarak Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.

“Yaklaşık 17 saat göçük altında kaldım”
Hastaneye ilk gelen yaralılardan biri olan Reşit Yıldırım, tedavisinin devam ettiği hastane odasında gazetecilere açıklama yaptı. Deprem anı ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Yıldırım, “Kendi evimde yaklaşık 16-17 saat göçük altında kaldım. Daha sonra Akkuyu şantiyesinden gelen bir ekip, uzman değiller ama büyük bir özveriyle bizi kurtardılar. Kardeşimle beraber gelip bizi çıkardılar oradan. 4 katlı binanın en üst katındaydık. Evde arkadaşlarımla 3 kişiydik. Yatak odamdaydım. Hemen cenin pozisyonu aldım. Hayat üçgeni oluşturmaya çalıştım ama bina o kadar çürük ki, üstümüzde kalan beton o üçgeni korumaya bile mukavemet göstermedi, o bile ufalandı. En üst katta olduğum için galiba biraz hayatta kalma şansım oldu. Benden çok daha uzun süre göçük altında kalanlar var. Belki bazılarının durumu benden iyidir, çünkü ben uzun süre betonun altında ezildim” dedi.

“Sağlık personelinin güler yüzü çok büyük güç oldu”
Hastanedeki tüm sağlık personelinin yaklaşımlarının kendisine güç verdiğini vurgulayan Yıldırım, “Bu çok büyük bir güç oldu; tüm sağlık personelinin 112’den tutun ambulans şoförü, doktorlar, hemşireler, hasta bakıcılar büyük bir özverileri var, sürekli yüzleri gülüyor. Çok yoruluyorlar, elleri titriyor ama o güler yüzleri hiç eksilmedi” diyerek, hepsine teşekkür etti.
Hastanede oğluna refakat eden 61 yaşındaki Anne Nurten Yıldırım da “Şu an düşünecek hiçbir şey yok. Bitmiş her şey ama çok şükür şimdi çocuğum daha iyi. Konuşamıyorum bile. Aynı ildeydik, benim evim de yıkıldı ama bizimki bir nebze daha iyi durumdaydı. Ama çocuğum tamamen enkaz altındaydı. Annem ve babamı da benden sonra çıkartmışlar, şimdi onları arıyoruz. Yeğenimin eşi ve çocuğunu enkazdan yeni çıkarttılar, hayatlarını kaybetmişler” diye konuştu.

Deprem bölgesinden Mersin’deki hastanelere 8 bin 290 yaralı getirildi
Öte yandan, Mersin İl Sağlık Müdürlüğünün verilerine göre, depremin ilk gününden itibaren Mersin’deki kamu ve özel tüm hastanelere 8 bin 290 yaralı getirilerek tedavi altına alındı. Bu yaralılardan 375’in tedavileri yoğun bakım servislerinde devam ederken, bin 473’ü de yataklı serviste tedavi görüyor. Tedavileri tamamlanan 5 bin 819 yaralının ise taburcu edildiği bildirildi.