Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un, yaptığı bir söyleşi nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçundan yargılandığı davada karar açıklandı. Mahkeme, Başbuğ’un üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetti.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un, Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Mücadelesi kitabı hakkında bir gazetede yaptığı söyleşi nedeniyle 3 yıla kadar hapsi istenen davası karara bağlandı. İstanbul 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık İlker Başbuğ ve avukatları hazır bulundu.

Milletin birlik ve bütünlüğünü her şeyden önce önemsediğini söyledi
Duruşmada Başbuğ, çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmaları anlatarak toplumun bütünlüğüne önem verdiğini, görevi başındayken ve emekli olduktan sonra da milletin birlik ve bütünlüğünü her şeyden önce önemsediğini söyledi.

Beraatına karar verildi
Alınan savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, sanık İlker Başbuğ’un üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetti.

‘’Acı yaşadığımız bir günde benim kişisel konum hiç önemli değil’’
Duruşmanın ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Başbuğ, ‘’Güzel ülkemin büyük bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldığı bugünlerde benim davam hakkında sizinle konuşmayı doğru bulmuyorum. Bu kadar büyük acı yaşadığımız bir günde benim kişisel konum hiç önemli değil’’ ifadelerini kullandı.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İlker Başbuğ ’şüpheli’, AK Parti Rize İl Başkanlığı, AK Parti il ve ilçe başkanlarının da aralarında bulunduğu 166 kişi ’müşteki’ olarak yer aldı. Savcılıkça hazırlanan iddianamede, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un 4 Ocak 2021’de Cumhuriyet Gazetesi’ne "Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı alınmış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi açıkça milletin siyasi idaresine de vurulacak bir darbe olurdu" dediği anlatıldı. Başbuğ’un söyleşisinde ’darbe’ imasında bulunduğunun kaydedildiği iddianamede, ’halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama’ suçunu işlediği iddia edildi.
İddianamede, şüpheli Başbuğ’un ’halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.